2 NİSAN OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ ETKİNLİĞİNİ İLÇEMİZ DUMLUPINAR ORTAOKULU İLE KONYA EL ELE PROJESİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRDİK

OTİZME MAVİ IŞIK YAK   2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık oluşturmak ve otizmden kaynaklanan sorunlara çözümler bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Otizm Farkındalık Günü" olarak ilan edilmiştir.   Otizm, yaşamın erken dönemlerinde kendini gösteren ve sosyal ilişkilerde, iletişim kurmada, davranış kalıpları oluşturmada ve bilişsel gelişmede gecikmeler ve sapmalarla izlenen nörobiyolojik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir.   Her insan dünyaya farklı özelliklerle gelmektedir. Herkesin kendine has fiziksel, duygusal ve sosyal yapısı vardır. Herkes için gerekli olan eğitim, otizmli çocuklarımız için aynı zamanda bir tedavi yöntemi olduğundan büyük önem arz etmektedir. Bu açıdan erken teşhisle birlikte verilecek özel eğitim onları toplumsal hayata kazandıracaktır.   Devletimiz, otizmli çocuklarımızın daha iyi şartlara kavuşabilmesi için tüm imkânlarını seferber etmektedir. Bizler de onların sosyal hayatta yer alabilmeleri ve kendi ihtiyaçlarını mümkün olduğunca bağımsız karşılayabilmelerini arzu etmekteyiz. Otizmli bireylerin çocukluktan itibaren önyargı ve ayrımcılığa maruz kalmadan nitelikli eğitim alabilmelerini temin etmek ve onlara daha iyi bir yaşam sağlamak, başta otizmli çocuklarımızın aileleri olmak üzere toplumumuzun her bireyinin görevidir.   Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğünce başlatılan ve eşleştirilen okullarla ortak çalışma yapılmasını hedefleyen Konya El Ele Projesi kapsamında Okulumuzda 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü Faaliyeti gerçekleştirdik. Konya El Ele Projesi hakkında bilgi vermek gerekirse,   Fırsat eşitliği konusu felsefi arka planının yanı sıra iktisadi, sosyal ve siyasi boyutlarıyla pratikte de önemli bir karşılığı olan geniş bir çalışma alanıdır. Eğitimde fırsat eşitliği konusu ülkeler için çok önemlidir. Sunulan eğitim olanaklarından tüm öğrencilerin ayrım gözetmeksizin eşit biçimde yararlanmasını sağlamak öncelik arz etmektedir. Bununla birlikte sunulan olanakların da eşit hale getirilmesi ikincil bir amaç olmalıdır. Zira şehir merkezinde bulunan bir eğitim kurumunun imkânları ile, bir dağ köyünde bulunan eğitim kurumunun olanakları da eşit değildir. Gelir düzeyleri, bulundukları bölge ve kültür düzeyi, demografik yapıları her ne olursa olsun toplumun tümü sunulan hizmet ve imkânlardan adil bir biçimde yararlanabilmelidir.   Okullar arasındaki öğrenme ve imkân farklılıkları veli ve öğrencileri okul seçmeye sevk etmektedir. Literatürdeki mevcut araştırmaların birçoğunda okul seçimini etkileyen en önemli kriterlerin başında; okulun eve yakınlığı ve sınıfların mevcudundan ziyade, okulun sınıf içi aktivitelere önem vermesi; sosyal etkinlikleri eğitimin parçası olarak görmesi; çocuğun ileride gireceği sınavlarda başarı göstermesi; çocuğu birey olarak gören, ona saygı duyan ve kendine güvenmesini öğretecek öğretmenlerin olması; okulun temiz olması ve hatta okulun bulunduğu çevre açısından velilerin birbirlerini etkilemeleri gelmektedir. Bu da okullar arasındaki öğrenme ve imkân farklılıklarını en aza indirmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir.   Okulumuzda yapılan etkinliklerle Dumlupınar Ortaokulunda Özel Eğitim Sınıfında öğrenim gören ve mezun olduktan sonra okulumuzda eğitim öğrenimlerine devam edecek öğrenciler için de büyük bir oryantasyon çalışması oldu.